Tavern, taberna

Tavern, taberna

Tavern (İng.), taberna (Yunanca köklü Latin.): taverna, lokanta, bar. Kökü Türkçe "tabar-tavar" taşınır, taşınmaz varlık, mülk anlamına gelir. Bugünkü "davar"lar oradan gelir. / "L ve R sesleri Türkçede söz başında pek bulunmuyor. Eskiden vardı, haklı sebeplerle terk edildi. L- sesleri T- sesine evrildi. Laberna-Taberna (Hitit kıral ünvanları). Labrys-teber "balta". Bu sebeple bizim tahta, Karay lehçesinde luhot. Bu luhot > lahit "cenaze sandığı" " (A. Atabek) / Tabar (Uygur. Osm.): die waare, die habe, sahip olmak, varlık; tavar (Altay. Tel. Leb. Tar. Uygur): varlık, sahip olunan şeyler, habe; tavık: tavuk; tavla: davar barınağı (Radloff). Sözlüğün bu maddelerinden çıkarılacak sonuç: Bizim bildiğimiz "davar", yani hayvan, hayvan sürüsü eski Türkçe"de sadece hayvan, sürü anlamına gelmiyor, sahip olmak, varlık, zenginlik... Hatta daha ileri gidelim, belki de "gerçek" (reality) anlamı da içeriyormuş. Tbar, tapar, tbariala (Luvian, Hitit.): govern, to reign, governer, yönetici, hükümdar, teber, ilteber




Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...